EMEKÇİ KADINLAR

Kadın dediğimizde aklınıza ilk gelen kelime nedir ? Şefkat, merhamet, sevgi, ve belki en altı çizilmesi gereken “özveri”... Belki de bu yüzden yuvayı dişi kuş yapar... Annelik gibi kutsal bir görevin kadına verilmesi de kadının ne kadar kıymetli ve özverili bir varlık olduğunu gösteriyor. Türk toplumunda da kadınlara verilen değere bakıyoruz da, kadının saygın bir yeri var. Yönetimde söz sahibi olmaları, at binip, kılıç kullanmaları gibi pek çok alanda cesurca var olmaları ile kendini gösteriyor kadınlar. Şöyle bir bakınca hayatın hemen her alanında aktif olmakla beraber, kadının elinin değdiği yerin güzelleşmesi gibi bir gerçek var sanki ne dersiniz ? Dünya üzerinde bir günün de kadınlar için özelleştirilmesi hak edilmiş bir özelleştirme olmuş.

Kadınlar günü, anneler günü, sevgililer günü... Elbette sevdiklerimiz bir gün değil her gün özel. Tam da Kadınlar Günü yaklaşmışken gelin bizdeki yeri ve önemi nedir beraber bakalım. Öncelikle nedir kadınlar günü ? Ne zaman, kim tarafından ortaya çıkmış ? Kısaca bahsedelim; diğer bir adıyla, Dünya Emekçi Kadınlar günü, ilk olarak 28 Şubat 1909 New York’ta Amerika Sosyalist Partisi ile ortaya çıkıp, 26-27 Ağustos 1910 tarihinde Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi katılımcılarından Clara Zetkin, Kate Duncker ve arkadaşları tarafından, her yıl kadınlar günü düzenlemesi getirilmesi önerisinin kabul edilmesiyle başladı bu serüven. Başta belli bir tarihi olmaması ile birlikte 8 Mart’ta olmasına kaynaklık eden birçok muhtelif olay mevcut. Türkiye’de ise ilk olarak 1921'de komünist kardeşler Rahime Selimova ve Cemile Nurşivanova tarafından gerçekleştirildi. Bu tarihten sonra ise yıllarca kutlanmasına izin verilmedi. 1975 yılında İlerici Kadınlar Derneği faaliyetleri ile kutlanmaya başlanıldı. Önemi ise, elbette kadınların sosyal, siyasal, ekonomik başarılarının kutlanması olarak ele alınır. Bizler kadınlar ve erkekler olarak var olmuş ve varlığımızı sürdürüyoruz. Bu da demek oluyor ki birbirini tamamlayan varlıklarız. Kadının gücü ve desteğine hayatın her alanında ihtiyaç vardır. Geleceğin yarınları olan çocukları kadın yetiştirir, aile ve toplum arasında da bir köprüdür. Kadına verilen her fırsat geleceğe yapılan yatırımdır. Günümüzde de kadınların birçok alanda aktif olarak faaliyet göstermesi ve yadsınamaz başarıları gururlandırmaya devam ediyor.

Ümran ATALAY