ENGELLİLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR
- Fatma Zehra KARATAŞ
- 3 May 2023
- 3 dakikada okunur

Öncelikle engelli kimdir? Kimlere engelli denilir? Bunu anlamaya çalışalım...
Doğuştan veya sonradan geçirilen kaza ve benzeri sebeplerle yaşamını idame ettirmedeki fonksiyonlarını kısmi veya tamamen kaybetmesi haline denebilir.
-Annenin hamilelik döneminde sigara, alkol veya geçirilen travmatik kazalar ve anne-babadan genetik nedenlere bağlı olarak çoklu doğum, sağlıksız beslenme, kronik hastalıklar,akraba evliliği sonucunda engelli doğan bebekler doğuştan engelli kabul edilebilir.
-Doğum sonrasında yaşanılan engellilik nedenlerine birkaç örnek verecek olursak; bebeğin geçirdiği ateşli hastalıklar,kazalar, zehirlenmeler, bebeğin yetersiz beslenmesi ve bulaşıcı hastalıklar olarak sıralayabiliriz.
Görme, işitme, zihinsel ve bedensel engellilik ise toplum arasında en çok bilinen ve rastlanan engellilik türleridir. Ayrıca kısmı veya tamamen bedensel engellilik, engelliliğe sebep olan hastalıklar ve çalışma güçlerini %40 ile %69arasında kaybedenler “engelli” olarak kabul edilir. Çalışma gücü kaybı oranları, tıbbi ölçütlere göre tespit edilir.
“Normal” olarak kabul edilen insanlara oranla bu bireyler bir başkasının desteği ile yaşamlarını sürdürmekte ve destek olunmaması halinde günlük ihtiyaçlarını karşılayamamaktadırlar. Bu bakımdan bazı zorluklar ile karşılaşılmaması içten değildir.
Onların sıkıntılarını kendilerinden dinlemenin daha sağlıklı olacağını düşünerek engelli bireyler ile görüşmeler sağladım. Ben de elimden geldiğince ayna görevi üstlenerek onların bana anlattıklarını size aktarmaya çalışacağım.
İlk olarak insan oğlunun gelişiminde ve etkileşiminde önem arz eden “eğitim” ile başlayabiliriz. Bu konuda yapılan birçok araştırma ve çalışma olmasına rağmen hala yeterli değil.Engelli bireylerin topluma kazandırılması, sosyalleşmesi ve diğer insanlar ile karşılaşılması halinde üzerlerine dikilmiş olan bakışlardan, ayrımcı davranışlardan uzaklaşmaları ancakokullara alınımları kolaylaşması (servisler, gerekli ölçüde dizayn edilmiş rampalar vs.) ile mümkün olacaktır. Tüm bedensel aksamları yerinde olan bireyler ile engelli bireylerin bir arada eğitime tabi olmaları engelli bireylerin farklıolmadığını gelecek neslimizi aynı ortamlarda bulundurarak sosyalleşmelerini sağlayarak öğretebiliriz.
A.D: Ne bileyim ben gidemedim okula mesela uzak diye gidemedim. Sonradan dışardan okudum. Engellilere özel bir servis olsaydı ve kaynaştırma öğrencisi olarak bile tüm okullar alsalardı gidebilirdim. Bence bizi topluma kaynaştırmak için hani bizde varız dememiz için....
Eğitim konusunda söylediklerimi spastik engelli A.D. de doğruluyor. Bir diğer konu ise istihdam. Eğitimin kısıtlanması ve yeterli olanak sağlanamaması engelli bireylerin istihdamını etkiliyor. İstihdam ve eğitimim paralel olarak ilerleyiş gösterdiğini görebiliyoruz. Zira eğitim olmadan istihdam edilemez, edilse bile iş ortamında istenilen sonuca erişilemez.Mesleki olarak engellilik durumuna göre yönlendirilmesi, iş verenlerin engelli bireylere yönelik işçi alım sayısının çoğaltılması, işe ulaşım araçlarının engellileri de kapsaması ve evden çalışılabilecek işler sağlanması gerekiyor. Buna yönelik eğitimlerin yaygınlaşması tüm toplumumuz ve özelikleengellilerin yararına olacaktır. Bu konuda sevgili A.D bizlere sıkıntısını dile getirirken şu sözleri sarf etti;
-Engellilere çalışsınlar diyorlar ama hiçbir imkânvermiyorlar. Söyle bu engelli insan işe nasıl gidip gelecek? Bir servis olmadan işe gidemem ya da evde çalışabileceğim bir iş bulamam.
Engelli bireylerin sosyalleşmelerine olanak sağlayacak alanlara (AVM, spor salonları, kafe, restoran, vs.) bağımsızerişim sağlamada zorluk yaşanmaktadır. Özellikle görüşme sağladığım engelli arkadaşlarım dışarı çıktıklarında mekanların girişlerinde ya rampa olmamasından ya darampaların çok dik ve ölçüsüz olduğundan yakındıklarını gözlemledik. Sevgili A.D., sevgili Y. ve sevgili M. bu konuda psikolojik olarak etkilendiklerini ve zaman zaman üzülüp içine kapanıp başkalaştığından bahsettiler.
-Psikolojik olarak da şunu söyleyeyim; evden dışarı çıkamadığım için başkalarına muhtaç olduğumuz için bir yerden sonra sinirler geriliyor, psikolojim bozuluyor. Ne bileyim olduğum kişiden farklı bir kişiye dönebiliyorsun.
Ve eklediler binalarda asansörlerin olması, akülü araba yardımlarının çoğalması ve birde ailelerinin evlerindeki bellialanları engelli çocukları için dizayn edilmesi, yaşam alanlarının kolaylaşması ve bağımsızlaşmaları için engelli çocuklarına göre ayarlanıp, düzenlenmeleri engelli bireylerin yararına olacaktır.
Belki de yaşanılacak en büyük engel-zorluk sevgisizliktir. Sevginin saygının merhametin olduğu yerde zaten zorluk gözlemlenemez. Olan zorluklarınsa üstesinden gelinmesi çokda zor olmayacaktır.
(Kişilerin bilgileri saklı tutularak değiştirilmiştir. Kişilerden aktarımları onam alınarak paylaşılmıştır.)
F. Zehra Karataş Güneş
Comentários