top of page

ZEİGARNİK ETKİSİ



Gündelik hayatımız nasıl gidiyor? Hemen hemen aynı cevapları veriyoruz çoğumuz. “Klasik, rutin işler, yorucu, yoğun... vs. Bildiğimiz üzere gündelik hayatımızda belli başlı sorumluluklarımız var. Örneğin, çalışan işe gitmeli ve iş yerindeki sorumluluklarını yerine getirmeli, okul çağındaki bir çocuk okulu, ödevleri ve notları ile sorumludur şeklinde birçok örnek verebiliriz. Ancak işlerimizde zaman zaman bizi zorlayan durumlar olabilir, peki bunun temelinde yatan ana problem nedir? Hiç düşündük mü? Birçok seçenek vardır elbette. Ancak bir konu var ki çağımız problemleri arasında da sıkça kendini göstermekte; “erteleme” evet doğru duyduk erteleme. Sizce de erteleme temel alınabilir mi? Şöyle bir düşününce, işlerimizi yapamayışımızdaki en önemli neden o işe bir türlü başlayamıyor oluşumuz olabilir sanki, ne dersiniz? Erteleme davranışı, ilaçla vs düzeltilebilecek bir durum değil, yani ilaçlardan hastalıklardan bağımsız diyebiliriz.Ancak her erteleme için süreç aynıdır diyemeyiz. Bazı ilaçların yan etkileri veya genetik faktörler de erteleme davranışını yan etki olarak oluşturabilir.


Durumu genel değerlendirecek olursak, normal şartlarda insan beyninin nasıl çalıştığına gelin beraber bakalım. Bir işe başlamadan önce o işi düşünmeye başladığımızda, beynimiz otomatik olarak o işin en zor kısmına o işin zorluğuna odaklanır. Bu durum bizlere o işe başlamak yerine, gereksiz aktiviteler yapmaya yönlendirir çoğu zaman. Örneğin; yapmamız gereken önemli bir iş varken, bir anda aylardır başlasam mı diye düşündüğümüz diziye başlamak gibi... Bu gibi durumlarda ise, kendimizi hazır hissetmediğimiz ya da motivasyonumuzun yeterli olmadığı kanaatine varırız. Ancak biz farkında olmadan zaman hızlıca geçer. Burada monotonlaşan bir sözü hatırlamak gerekirse “başlamak bitirmenin yarısıdır” belki çok daha fazlası diyebiliriz. Bazen bu disiplini sağlamak zor olabiliyor elbette. Bu durumda otokontrolü elden bırakmamalı, sağlayamadığımız durumlarda ise destek almayı deneyebiliriz.


Bizler bir işe başladığımızda beynimizde “Zeigarnik etkisi” oluşur. Zeigarnik etkisi, Litvanya kökenli Sovyet psikoloğu ve psikiyatristi Bluma Wulfovna Zeiganrik tarafından bulunmuştur. Zeigarnik etkisine göre, yarım kalan işlerimizi tamamladığımız işlerin aksine daha rahat hatırlarız. Örneklendirecek olursak, bu etkiyi izlediğimiz dizilerde de sıklıkla yaşarız, dizinin bölümü en heyecanlı yerinde biter ve bizler sonraki bölümü sabırsızlıkla bekleriz. Ya da yarım kalan aşkların unutulmaması, duyduğumuz bir şarkının sürekli dilimize dolaşması... gibi. Yani kısaca, Zeigarnik etkisi; kişilerin yarım kalan işlerini tamalananlara göre daha kolay hatırladığını ifade eder. Zeigarnik etkisinin etkisiz olduğu durumlar da vardır, örneğin ilgimizi çekmeyen bir işi yarım bırakmışsak onu hatırlamamız da mümkün olmayabilir. Veya aynı anda birçok işle meşgul oluyorsak, zihnimiz yorgunsa etkisini göstermeyebilir. Bu durumda Zeigarnik etkisi ile erteleme durumunu avantaja çevirebiliriz. Bir işe başladığımızda bir tür rahatsızlık duyar o işi bitirene kadar motivasyonumuzu korumaya çalışırız. O iş bittiğinde ise aslında düşündüğümüz kadar zor olmadığını düşünmeye başlarız, çünkü biz fark etmesek de o işe başladığımızda beynimiz o işi kabul eder ve o işe odaklanıp üstesinden gelmemizi sağlar. Peki kendimizi bir işe başlamaya nasıl ikan ederiz?


  • İlk olarak beş saniye kuralı, beşten geriye sayıp sıfır dediğimizde yapmamız gereken iş için ilk adımı atmakla başlayabiliriz. Saymak bizleri harekete geçirir. Bunu yapmaya istediğimiz sayıdan başlayabiliriz.

  • İlk adım kuralı. Başlamak istediğimiz işin bize en yakın gelen, yapmak istediğimiz adımını seçerek başlayabiliriz.

  • Deadline belirleme yöntemi. Yapacağımız işi ekip arkadaşlarımıza sunacağımız bir gün belirleyerek başlamak. Bunu ise sorumluluk hissettiğimiz insanlarla yapmakta fayda var.Yapılacaklar listesi bizler için bir adım olabilir.Kontrollü molalar vererek motivasyonumuzu koruyabiliriz. Bu yöntemler ile beynimizin harekete geçmekte olduğunu unutmayalım. Zeigarnik etkisini doğru yöneterek ertelemeyi üretkenliğe çevirebiliriz.


ÜMRAN ATALAY




 
 
 

1 commentaire


şule aydın
şule aydın
23 mars 2024

Ertelemek harekete geçmekten daha zor yıpratıcı. Güzel bir anlatım, tebrik ederim.

J'aime
bottom of page